Fotoğraf: NASA
Astronomlar, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi ve James Webb Uzay Teleskobu’nun verilerini birleştirerek, Cassiopeia A (Cas A) süpernova kalıntısının karmaşık detaylarına hiç olmadığı kadar derinlemesine ulaştılar.
Bu teleskopların işbirlikçi yaklaşımı, yok edilmiş bir yıldızın kalıntıları içindeki gizemli bir yapı hakkında bilgi çözümlemesinde kritik bir rol oynamış; işte bu yapı, “Yeşil Canavar” olarak adlandırılıyor.
Yeşil Canavar’ın, süpernovanın patlama dalgasının etrafındaki maddelere çarpması sonucunda meydana geldiği kanısına varan araştırmacılar, bu kalıntıda çok yüksek sıcaklıklara ulaşan silikon ve demir gazı bulunduğunu tespit ettiler. Süpernova patlamasıyla ilgili bilgi sahibi olabilmek amacıyla bozulup demire dönüşen çinko ve radyoaktivitesi hala yüksek olan titanyumu haritada işaretleyip patlamada “bozulmamış” enkazın izini sürdüler.
Ayrıca, Süpernovanın çekirdeği çökerken açığa çıkan radyoaktif maddeler yıldızın iç katmanlarıyla karışarak “bozulmamış” enkazda ince yapılar oluşturup, enkazın şekillenmesine sebep olduğunu belirttiler.
Purdue Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi ve Gökbilimci Danny Milisavljeviç, “İlk kez bu süpernova kalıntısının merkezindeki ağ örgüsünde, bozulmamış enkazın haritasını çıkardık. Daha önce kimse patlamış bir yıldızda böyle yapıları gözlemlememişti.” ifadesini kullandı
Birden fazla teleskopun işbirliği, bu görüntünün oluşturulmasına katkıda bulundu. Resmi açıklamaya göre, bu görüntü, Chandra, Webb, Hubble ve Spitzer Uzay Teleskopları‘ndan yapılan gözlemlerin birleştirilmesiyle oluşturulmuş.